1 Mart 2010 Pazartesi

'Para babalarının' izinde


'Parayı icat eden' uygarlık olarak tarihe geçen Lidyalılar, zenginlikleriyle göz kamaştırıyordu. İstanbul'da açılan 'Lidyalılar ve Dünyaları' sergisi, bu ihtişamlı Anadolu medeniyetinin izini sürüyor
Günümüzü anlayabilmek, tarihi bilmekten geçiyor. Lidyalılarla ilgili, pek çoğumuzun tarih derslerinden aklında kalan yegane bilgi, parayı bulan uygarlık oldukları. Oysa, Lidyalılar birçok ilke imza atarak tarih yazdı.

Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi'nde 15 Mayıs'a kadar açık kalacak olan 'Lidyalılar ve Dünyaları' sergisi, bu gerçeği gözler önüne seriyor. Sardes Kazı Başkanı Prof. Dr. Nicholas Cahill, 50 yılı aşkın bir süre kazı başkanlığı yapmış olan Prof. Dr. Crawford H. Greenewalt ve uzmanların uzun soluklu çalışmaları sonucu hazırlanan sergi, müzenin gerçekleştirdiği Anadolu uygarlıkları dizisinin on birincisi.

'Lidyalılar ve Dünyaları' sergisinin koordinatörü, arkeolog Şennur Şentürk'e göre, "Lidya uygarlığının önemi, Anadolu'nun ortasında, Doğu ve Batı uygarlıkları arasında bir köprü görevi görmesinden kaynaklanıyor. Bu, onların çok zengin bir uygarlık olmalarına da yol açtı. 'Karun kadar zengin' deyişi Lidyalılardan geliyor. Altını ilk keşfeden Lidya Kralı Kroisus idi. Daha sonra ismi değişerek Karun oldu. Yani zenginlik ifadesindeki o Karun, Lidya Kralı Kroisus" diye anlatıyor.

Başta Manisa Müzesi olmak üzere, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İzmir Arkeoloji Müzesi, Efes, Ödemiş, Milet ve Gordion Müzeleri ile Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi'nden gelen 245 adet parça, ziyaretçileri, Lidya Krallığı'nın ihtişamlı günlerine götürüyor.

İLKLERİN UYGARLIĞI
Dokunacak hale getirilmiş koyun yünü, takılar ve elbette altın sikkeler, şimdilerde hayatımızın vazgeçilmezleri arasında bulunan pek çok eşyanın, ilk kez Lidyalılar tarafından kullanıldığını gösteriyor. Nitekim İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Sedef Çokay da, "Lidyalıların kendine has bir tarzları var. Dokumacılık konusunda öne geçiyorlar ve tarihteki pek çok ilki gerçekleştiriyorlar. Koyun yününün dayanıklılığını artırıyorlar. Şarapçılık da ileri durumda ve Lidyalıların en önemli özelliklerinden" diyor.

Sonunu Persler getirdi
BİR Batı Anadolu krallığı olan Lidya'nın başkenti Sardes, yani bugünkü Salihli idi. Sardes'te ilk yerleşimler M.Ö. 5000'den itibaren başladı. Arkeolojik kazılarda Neolitik, Tunç Çağı ve Demirçağ'ın izlerine rastlanmakla birlikte Lidyalılar, M.Ö. 680-547 yılları arasında en parlak dönemlerini yaşadı. Persler, M.Ö. 546 civarında Sardes'i ele geçirip Lidya Krallığı'na son verdi.

Sarımsağı keşfettiler
LİDYALILARIN 'ilkleri' saymakla bitmiyor. Arkeolog Şennur Şentürk, Lidyalıların yeme içme meselesinde de hayli ileri gitmiş olduklarına işaret ediyor: "Kuzu yahnisi yediklerini, bakliyat tükettiklerini biliyoruz. Bunları ilk kez onlar yememiş olabilir, ama tarihte bilinen ilk onlar. Bir de sarımsağı unutmamak gerek! Yapılan kazılarda sarımsak da çıktı. Anadolu'da çok kullanılan sarımsağın kaynağı Lidyalılar. Yani Lidya, her şeyiyle tam bir Anadolu uygarlığıydı."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder