11 Mart 2010 Perşembe

Rock ve metalin devleri geliyor


Sonisphere 2010 festivali kapsamında Heaven & Hell, Metallica, Megadeth, Alice in Chains ve Rammstein gibi rock ve metalin önemli toplulukları 25-27 Haziran arasında İstanbul'da olacak.

Bu yıl ikincisi düzenlenen, Avrupa kentlerini gezen rock müzik festivali Sonisphere, 25-27 Haziran 2010 tarihlerinden İstanbul’a uğrayacak. Festival, rock ve metalin birçok efsane grubunu ilk kez Türkiye’ye getirecek.

Festivalde sahne alacak gruplar arasında ilk olarak göze çarpan, efsanevi İngiliz topluluk Black Sabbath’ın 1980 tarihli 'Heaven & Hell' turnesi ve 'Mob Rules' albümü dönemindeki kadrosunun yeniden bir araya gelmesiyle oluşan, geçen yıl ise ilk albümleri 'The Devil You Know'u çıkaran Heaven & Hell.

'Trash metal'in dört büyükleri Metallica, Megadeth, Slayer ve Anthrax da festival kapsamında ilk kez birlikte sahne alacak. Grunge müziğin günümüzde üretimi sürdüren sayılı temsilcilerinden, solist Layne Staley’nin ölümünün ardından oluşturulan yeni kadrosuyla geçtiğimiz aylarda yeni bir albüm çıkaran Alice in Chains, Türkiye’deki dinleyicileriyle ilk kez buluşacak. Almanya'nın son on yılda çıkardığı metal grupları arasından sansasyonel tarzı ile sivrilen Rammstein da Sonisphere ile ilk kez Türkiye’ye gelecek.

Hayko Cepkin, Manga, Foma ve Blacktooth gibi yerli isimler de festivalde yer alacak.

Beşiktaş İnönü Stadyumu’nda gerçekleşecek olan festivalde, konaklama (kamp) imkanı bulunmuyor. Kombine biletler şimdiden satışa çıktı, tek günlük biletler ise ancak kombine biletlerin tükenmesinin ardından satılacak. Bilet fiyatları tek gün için 73 TL’den, kombine olarak ise 121 TL’den başlıyor.

Laz Marks'a 'Başbakan’a hakaret' davası



Leman Kültür ve Canşenliği Oyuncuları'nın bir yıldır sergilediği 'Laz Marks' adlı oyunda "Başbakan’a hakaret edildiği" gerekçesiyle rejisör ve oyuncu Haldun Açıksözlü aleyhinde kamu davası açıldı.

Mizah yazarı ve karikatürist Yılmaz Okumuş'un kaleme aldığı, Leman Kültür ve Canşenliği Oyuncuları'nın sahneye koyduğu, bir yıldır yaklaşık 80 ayrı il ve ilçede 121 defa seyirciyle buluşan 'Laz Marks' oyununa, Başbakan Tayyip Erdoğan'a hakaret içerdiği iddiası ile dava açıldı.

Bir süre önce Rize'de gerçekleştirilen gösterim sonrasında yapılan şikayet nedeniyle, oyunun yönetmeni ve oyuncusu Haldun Açıksözlü hakkında “Başbakan’a hakaret” suçlaması ile soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmanın sonuçlanmasıyla, Rize Sulh Ceza Mahkemesi'nde Açıksözlü aleyhinde bir kamu davası açıldığı belirtildi.

12 Mart saat 9.45'te Beyoğlu Adliyesi'ne çağrı
Açıksözlü’nün 12 Mart günü saat 09.45'de Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde ifade vereceğini belirten avukatları, yurttaşların, “ifade özgürlüğünü yok etmeye yönelik” böylesi girişimlere karşı sesini yükseltmesinin önemine işaret ederek, kamuoyunu duruşma günü yönetmeni desteklemeye çağırdı.

Türkiye Tiyatrolar Birliği:
Sanatın eleştirisini yargı değil kamuoyu değerlendirir
Türkiye Tiyatrolar Birliği de konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Başbakan da dahil, devlet yetkililerinin yergi biçiminde bile olsa eleştiriye alışmaları gerektiği vurgulanan açıklamada, bu yergilerinin doğru olup olmadığının ancak kamuoyu nezdinde değerlendirilebileceği belirtilerek, “Resmi yargıya sanatsal otorite işlevi yüklenmesi, politikacıların çokça dillerine doladıkları halkın sağduyusuna güvensizlik anlamına geldiği gibi, sanat aracılığıyla suç işlenebileceği yargısını yerleştirme işlevi görmektedir. Tiyatro bir eylem sanatıdır; tiyatro eylemi göstermek ve seyircinin yargısına sunulmak üzere gerçekleştirilir. Ayrıca resmi bir mahkeme heyetinin yargısına sunulmasını gerektirmez. Gerektirir diyenler, halk iradesini, seyirci iradesini, sanatçı iradesini yok saymış olurlar” denildi.

Birlik, Laz Marks oyununun içerdiği Başbakan yergisi gerekçe gösterilerek yargı konusu yapılmasına bu nedenle karşı çıktıklarını açıklayarak, 12 Mart'ta görülecek davada Açıksözlü ve arkadaşlarının yanında yer alacaklarını duyurdu ve kamuoyunu da duruşma günü destek vermeye çağırdı.

21. Ankara Film Festivali bugün başlıyor


21. Ankara Uluslararası Film Festivali bugün başlıyor. Festivalde 30 ülkeden uzun, kısa, belgesel, kurmaca, canlandırma ve video olmak üzere 300'ü aşkın eser gösterilecek.

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen 21. Ankara Uluslararası Film Festivali, bu akşam saat 19.30'da, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu'nda düzenlenecek açılış töreniyle başlıyor.

30 ülkeden 200'ü aşkın filmle 21 Mart'a kadar sürecek festivalde, çeşitli başlıklar altında, Türkiye’de ilk kez gösterilecek filmlerden 'kült' filmlere kadar, toplamda 300'den fazla film gösterilecek.

Gösterimler geçtiğimiz aylarda yenilenen Batı Sineması başta olmak üzere, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Alman Kültür Merkezi’nde (Goethe Institut) yapılacak. Biletler bu yıl 12.00 seansında 2,50 TL 14.30-17.00 seanslarında 5 TL, 19.15-21.30 seanslarında da 10 TL olarak ücretlendirildi.

Ustaların son filmleri
‘Usta İşi’ bölümünde Takeshi Kitano’nun Akiresu to kame (Aşil ve Kaplumbağa, 2008), Michael Haneke’nin son filmi Das weisse Band (Beyaz Kurdele, 2009), Costa Gavras’ın son filmi Eden à l'Ouest (Cennet Batıda, 2009), Peter Greenaway’in Rembrandt's J'accuse (Rembrandt: İtham Ediyorum, 2008), Robert Guédiguian’ın “Hitler'in öldürttüğü Adıyamanlı” olarak bilinen şair Missak Manuşyan’ın işgal altındaki Fransa’da Nazilere karşı direnişini anlattığı son filmi L'armée du crime (Suç Ordusu, 2009) ve Theodoros Angelopoulos’un son filmi I skoni tou hronou (Zamanın Tozu, 2008) gösterilecek.

Geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren Fransız Yeni Dalgası’nın efsane ismi Eric Rohmer, 100 yıl önce doğan Akira Kurosawa ve 110 yıl önce doğan Luis Buñuel, program kapsamında gösterilecek olan ikişer filmleriyle anılacaklar.

Dünyanın her köşesinden kısa ve uzunlar
‘Dünyanın Her Köşesinden’ bölümünde Meksika’dan, Avustralya’ya, Gürcistan’dan Finlandiya’ya dünyadaki en önemli film festivallerinde gösterilen ya da keşfedilmeyi bekleyen ilginç filmler var. ‘Bir Ülke: Brezilya’ bölümünde ise Brezilya sinemasının son 10 yılının önemli örnekleri seyirciyle buluşacak. ‘Afgan Rüyası’ bölümünde de Afganistan’daki güncel gelişmelere değinen üç film yer alıyor.

Tüm dünyadan kısa filmler, festivalin gelenekselleşen ‘Kısa Sınır Tanımaz’ bölümü altında gösterilecek. Ayrıca dünyanın en önemli kısa film festivallerinden biri kabul edilen Clermont-Ferrand Kısa Film Festivali’nin Ankara Film Festivali için hazırladığı bir seçki de seyirciyle buluşacak.

‘İktidar ve İsyan’ bölümünde de dünya çapında adaletsizliğe ve eşitsizliğe karşı isyanın gerekliliğini vurgulayan 13 film gösterilecek.

Canlandırma filmler
Canlandırma sanatçıları Meral ve Cemal Erez’in İpler, Haset-Kayıp Masallar, Bakanı Kutlarken adlı kısa filmleri ve Sezen Aksu’nun Goran Bregoviç uyarlaması Kalaşnikof şarkısı için hazırladıkları klip, festivalin Ankaralı seyircilerle buluşturacağı ilginç çalışmalardan.

Çin'den İran'a, Macaristan'dan Rusya'ya farklı teknikler ile farklı hikayeler anlatan 11 kısa canlandırma, 'Başka Bir Evren' bölümünde gösterilecek.

Geceyarısı gösterimleri
Korku-gerilim sinemasından üç kısa film ve bir uzun metrajlı film, ‘Geceyarısı Sineması’ başlığıyla programa alınmış. Festivalin ‘Beyaz Gece’ ve ‘En Kısa Gece’ adlarıyla gelenekselleşen gece yarısı gösterimleri de bu yıl Batı Sineması'nda Ankaralı sinemaseverlerle buluşacak.

Video’dan kurgu ve sese atölye çalışmaları
Video sanatına ayrılan ‘Video: BellekMekan’ başlıklı gösterim kapsamında Harun Farocki, Antoni Muntadas, Genco Gülan ve Hakan Akçura’nın çalışmaları sergilenecek. Ege Berensel ve Andreas Treske'nin küratörlüğünde Harun Farocki, Genco Gülan ve Hakan Akçura video atölyeleri yapacak.

Atölye çalışmaları bununla sınırlı değil. Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan, 2004) filminde Michel Gondry ve Charlie Kaufman ile birlikte en iyi senaryo Oscar’ı alan Pierre Bismuth, yeniden kurguladığı Hollywood filmlerini ve bazı video işlerini götüreceği bir atölye oluşturacak. Ufuk Önen ve Gerard Labady de sinemada ses ve müzik kullanımı üzerine birer atölye gerçekleştirecekler. Hakan Aytekin, Dominic Morisette ve Sandy Lieberson da birer atölye sunacak. Alman Kültür Merkezi ve Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşecek olan atölyeler ücretsiz. Ancak katılım için önceden festival görevlilerine başvurmak gerekiyor.

Festivalde yarışacak filmler
Festivalin Ulusal Uzun Film Yarışması bölümünde 11 film yarışacak, 16 dalda ödüller verilecek. Yarışma için belirlenen filmler alfabetik sırayla şöyle: Pelin Esmer'in yönettiği 11'e 10 kala, Cemal Şan'ın yönettiği Acı, İlksen Başarır'ın yönettiği Başka Dilde Aşk, Atıl İnaç'ın yönettiği Büyük Oyun, Mahir Egemen Ertürk'ün yönettiği Çıngıraklı Top, Murat Saraçoğlu'nun yönettiği Deli Deli Olma, Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan'ın yönettiği İki Dil Bir Bavul, Özlem Akovalıgil'in yönettiği Kako Si?, Mehmet Bahadır Er ve Maryna Gorbach'nın yönettikleri Kara Köpekler Havlarken, Aslı Özge'nin yönettiği Köprüdekiler, Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu'nun yönettikleri Orada. Yarışmanın jürisi Ertan Yılmaz, Mahir Günşiray, Tayfun Pirselimoğlu, Fırat Yücel ve Hasan Ali Toptaş’dan oluşuyor.

Ulusal Kısa Film Yarışması ise üç ayrı kategoride gerçekleştirilecek. Yarışmada kapsamında 10 kurmaca, 10 canlandırma ve 8 deneysel olmak üzere toplam 28 film yarışacak, her üç kategoride birer film ödüllendirilecek.

Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda, 9 profesyonel, 8 amatör olmak üzere toplam 17 belgesel film yarışacak, her iki kategoride en iyi üç belgesel seçilecek.

Kristal Gece NHKM'de


Nevzat Süs'ün yönetmenliğini yaptığı Kristal Gece (Anne Frank'ın Hatıra Defteri) adlı oyunun prömiyeri 13 Mart'ta NHKM'de yapılacak.

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde yönetmenliğini Nevzat Süs’ün yaptığı Kristal Gece (Anne Frank’in Hatıra Defteri) adlı oyun izleyicisiyle buluşuyor. 13 Mart’ta prömiyeri yapılacak olan oyun 20 Mart’ta NHKM’de, 2 Nisan’da ise Kanat Sanat Tiyatrosu’nda oynanacak.

Adorno, Borchert, Artaud, Teber metinlerinden uyarlanan oyunun yönetmenliğini Nevzat Süs yapıyor. Oyunda Müge Saut, Tuğba Birincioğlu, Tuğba Begde, Halil Ersan, Suat Oktan, Cansu Fırıncı rol alıyor.

Oyun seyircisini şu sözlerle çağırıyor:

Vahşet ve kıyımla yok edilen bir toplumdan hâlâ izler taşıyoruz. Binlerce insan, bugün olduğu gibi geçmişte de yok edildi. Bedenlerin eridiği krematoryumlara sürüklenenlerin isi ciğerlerimize yapıştı, yüzyıllar boyu nesilden nesile geçti ve gösterişli vahşetleri, bütün dünyanın insanlık ailesinde yaşıyor!

II. Dünya savaşı sırasında Anne Frank ailesiyle beraber iki yıl boyunca Nazilerin zulmünden kurtulmak için bir evde saklanmak zorunda kalırken, günümüz insanı da kurgulanmış küçük dünyalarında saklanmak zorunda bırakılmadı mı?

Fakat bu oyun yalnızca Nazilerin vahşetini anlatmıyor! Kristal Gece’nin zamanı ve mekânı yoktur. Tüm çağlar üzre, yakılan insan bedeni, tecavüze uğrayansa insan aklıdır. Biz yalnızca şu soruyu soruyoruz: İnsan olmayı başarabildik mi?

Çünkü hangi zamanda yaşanırsa yaşansın, on üç yaşında bir kız hayatta kalabilmek için tavan arasında saklanıyorsa, bütün insanlık bir kuyunun dibinde demektir:

—Bir gün karanlık bir kuyunun içinde buldum kendimi. Kuyunun duvarlarına ellerimi sürüp kokusunu duyumsadım, kan ve ceset kokusu her yanı sarmıştı. Kuyunun dibi kanlı sularla doluydu ve sudan içmek isteyen insanlar makaralarla kovalarını sallandırıp, kanlı suyu çekip içiyorlardı. Suyun her damlasında vücutlarına bir irin bulaşıyor ve naralar atarak her yere mezarlıklara bile saldırıyorlardı. Bense kuyunun dibinden korku dolu gözlerle onlara bakıyordum. Beni görmediler… Sonra bu insanların yüzlerindeki organları yer değiştiriyordu sanki ağızları alınlarına kulakları çenelerine geliyordu. İlginç bir dağ yaratığına doğru değişiyordu hepsi. Ne olduğunu anlamaya çalışıyorken tekrar uykuya daldığımı anımsıyorum. Renk renk çiçekler kokluyordum düşümde. İnsana dair tüm renkler çiçeklerde toplanmış gibiydi. Güzeldi çiçekler…

Kuyunun dibinden çıkarmaya, kendinizle yüzleşmeye hazır değilsiniz. Ama bunu yapmak zorundasınız!”

Oyunun programı ve sahnelendikleri yerler ise şöyle:

Prömiyer: 13 Mart C.tesi Saat: 19.30 Nâzım Hikmet Kültür Merkezi/Kadıköy
20 Mart C.tesi Saat:19.30 Nâzım Hikmet Kültür Merkezi/Kadıköy
2 Nisan Cuma Saat: 19.30 Kadıköy Sanat Tiyatrosu (KAST)
Nâzım Hikmet Kültür Merkezi: Ali Suavi Sk. No: 7 Bahariye-Kadıköy
Tel: 0216 414 22 39
Kadıköy Sanat Tiyatrosu: Caferağa Mah. Neşet Ömer Sok.
No: 9 Kat: 3 Kadıköy/İSTANBUL
Rıhtım Tansaş Market ve Akmar Pasajı yanı
Fima (Final Marketing) 3. kat