24 Şubat 2010 Çarşamba

Müziğin aynasında Anadolu!


Yedi yıllık bir emeğin sonucunda ortaya çıkan Anadolu'nun Kayıp Şarkıları, bu toprakların sesinin belgeseli. 40 bin kilometre yol kat edilerek, canlı kaydedilen şarkılar Anadolu'nun hikâyesini anlatıyor
Yaklaşık 10 bin yıldır onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu, müzikal zenginlik anlamında da dünya üzerindeki en bereketli topraklardan biri. Şimdi o zenginliği, halk türkülerini, ses ve görüntü olarak kayıt altına alan bir müzikal belgesel çekildi. Yapımcılığını ve yönetmenliğini Nezih Ünen'in yaptığı Anadolu'nun Kayıp Şarkıları, yurt dışında benzerlerine çokça rastlansa da, müzikal belgesel türünün Türkiye'deki en ciddi örneklerinden biri. Geçen yıl Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde ilk gösterimi yapılan ve daha sonra Antalya Altın Portakal, Selanik ve Montpellier film festivallerinde gösterilen belgeselin temelini oluşturan şarkılar, Kalan Müzik'ten, aynı adla, CD olarak yayınlandı. Albüm, Çukurova'dan Güneydoğu'ya, İç Anadolu'dan Karadeniz yaylalarına kadar yol kat ederek harcanmış bir emeğin ürünü aslında. Bingöl kartal oyunu, Kırşehir bozlağı, Hemşin türküleri bir arada. Davul, zurna, kemençe, bağlama, duduk ve bendir, destan söyleyen ninelerin, ağıt yakan dengbejlerin ve her bölgenin kendine has insanlarının seslerine karışıyor. Birbirlerini neredeyse hiç tanımamış farklı etnik unsurların yüzyıllardır yaşadıkları acıları, sevinçleri ve kızgınlıkları müzikal olarak nasıl aktardıklarını, Anadolu topraklarındaki ortak duyguları Türkçe, Ermenice, Süryanice, Farsça, Rumca, Kürtçe türkülerde duymak mümkün.

ÖRNEK PETER GABRIEL
Nezih Ünen, belgesel için yedi yıl uğraşmış. Müzik grubuyla farklı bölgelerde canlı ve provasız kaydedilen sesleri albümde modern bir sound'la harmanlamış ve düzenlemeler yapmış. Neticede ortaya arşivlik bir çalışma çıkmış. Ünen ve topluluğu, fondaki görüntü ve seslere modern enstrümanlarla eşlik ederek Avrupa'nın çeşitli kentlerinde konserler de vermiş. Müzik çalışmalarında Anadolu ezgilerini önemli bir kaynak olarak gördüğünü söyleyen Ünen, bu projeye nasıl başladığını şöyle anlatıyor: "Fikret Kızılok'un Anadoluyum parçası beni hep kışkırtmıştır bu konuda. Ayrıca Peter Gabriel'in yıllar önce yayınladığı Passion albümünde bu topraklardan müzikal unsurlar kullanması da beni etkilemişti. Ama ben Gabriel'den farklı olarak, daha fazla nüfuz ederek bir şeyler yapmak istedim. Gabriel albümde arşiv kayıtları kullanmıştı. Biz ise gerçekten yollara düşüp bu işi yapmak istedik." İlk çektikleri görüntüleri ve sesleri izleyenlerin çok etkilenmesi üzerine, bunu bir film haline getirme fikri oluşmuş Ünen'in kafasında. "Kendi hikâyesini kendi anlatan, sürükleyici bir yolculuk filmi çıktı ortaya" diyor Ünen. 2002'de ve 2005'te birer aylık iki Anadolu turu, daha sonra ise pek çok kısa süreli seyahatler yaptıklarını kaydeden Ünen, 40 bin kilometre yol kat ettiklerini de sözlerine ekliyor. Ünen, filmi ve albümü 140 ayrı performans arasından seçim yaparak ortaya çıkardıklarını ve bölgeler arası dağılımda denge gözetmeye çalıştıklarının altını çiziyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder